Ana içeriğe atla

Kapitalizm nedir?


Üretim araçlarının özel mülkiyete bağlanması ve kar amacı güdülerek işletilmesine dayanan ekonomik sistem ve ideolojinin adıdır.
Kapitalizmde kişilere işletmelerini ve gelirlerini diledikleri gibi yönetme özgürlüğü sunulur. Kapitalizm sisteme bağlı olarak çalışan tüm bireyleri etkiler, işletme sahipleri ve işçiler sistemde eşit olarak temsil edilir.
Ekonomik açıdan bakıldığında kapitalizm işletme sahiplerine en çok özgürlük ve esneklik sunan sistemdir. Vergilendirme ve standart ruhsatlandırma yasalarının dışında devletin, işletmelerin ve gelirin nasıl yönetileceğine doğrudan bir müdahalesi yoktur.
Kapitalizm kelimesi Latince'de "sermaye, anapara" anlamına gelen "capitale" kelimesinden türetilmiştir. Kelimeyi günümüzdeki anlamıyla ilk kez 1850 yılında Louis Blanc kullanmıştır.
Kapitalizm gücü, çoğunlukta olan işçi sınıfının sömürülmesiyle varlığını sürdüren azınlıkta olan kapitalist bir sınıfın elinde topladığından, toplumun iyiliğinden ve çevre ie doğal kaynakların korunmasından ziyade çıkar sağlanmasına önem verdiğinden, ekonomik istikrarsızlık ve gelir eşitsizliğine yol açtığından çok sayıda eleştiriye maruz kalmaktadır.
Kapitalizm destekçileri ise sistemin rekabet yoluyla daha iyi ürünler üretilmesini sağladığını ve dolayısıyla sağlam bir ekonomik büyümeye yol açtığını, üretkenliği artırarak topluma yarar sağladığını savunmaktadır.

Kapitalizm sözlük anlamı

1. Anamalcılık.
2. Anamala dayanan ve kar amacı güden üretim düzeni, sermayecilik, kapitalizm.

Kapitalizm tarihi

Kapitalizmin bir sistem olarak süregelen gelişiminin temelleri 16. yüzyıla dayansa da Orta Çağ Avrupası'nda da kapitalizmin öncülleri görülmüştür. İngiltere'de 16, 17 ve 18. yüzyıllarda giyim sektörünün gelişmesiyle kapitalizm gelişmeye başlamıştır.
Bu sistemi kendinden önce gelen sistemlerden ayıran en önemli özelliklerden biri, piramitler ve katedraller gibi ekonomik olarak verimsiz girişimlerden ziyade üretim kapasitesini artırmak için tüketimin teşvik edilmesidir.
16. yüzyılda Protestan Devrimi ile birlikte benimsenen etik değerlerle birlikte açgözlülük ayıplanmaya başlanmış ve insanlar çalışmaya ve tutumlu olmaya özendirilmiştir. Bu konsept dini temellere dayandırılarak desteklenmiştir.
Kapitalizmin gelişmesini etkileyen en önemli faktörlerden biri de Avrupa'da kıymetli madenlerin tedariğinde yaşanan artışla birlikte fiyatlarda görülen enflasyondur. Bu dönemde fiyatlar artarken işçilerin maaşları aynı oranda artmamış ve bu durumdan karlı çıkan yalnızca kapitalistler olmuştur. Aynı zamanda merkantilist dönemde doğal kaynakların özelleştirilmesiyle birlikte kapitalistlerin kazançlarında büyük oranda artış yaşanmıştır.
İngiltere'de 18. yüzyılın başlarında kapitalizmin odağı ticaretten sanayiye çevrilmiştir. Sanayi Devrimi'nden sonra önceki asırlardan kalan sermaye birikimi, yeni teknolojik bilgilerin uygulanması için yatırım amaçlı kullanılmıştır.
Klasik kapitalizm kavramı İskoç ekonomist ve filozof Adam Smith'in An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations (1776) adlı eserinde detaylarıyla birlikte açıklanmıştır. Bu eserde ekonomik kararların kendi kendini düzenleyen piyasa güçlerini bırakılması tavsiye edilmiştir.
Fransız Devrimi ve Napolyon Savaşları bittikten sonra feodalizm unutulmaya yüz tutmuştur ve Smith'in ilkeleri giderek daha çok uygulanmaya başlanmıştır. 19. yüzyıl politik liberalizminin ilkelerinin arasında serbest ticaret, sağlam para (altın para standardı), denk bütçe ve asgari düzeyde fakir yardımı yer almaktadır.
19. yüzyılda endüstriyel kapitalizmin büyümesi ve fabrika sisteminin gelişmesi ile endüstriyel işçiler adı verilen yeni bir sınıf ortaya çıkmıştır. Bu sınıf ekonomik açıdan o denli yoksuldur ki bu durum Karl Marx'ın devrimci felsefesi Marksizm'in ortaya çıkmasına ilham kaynağı olmuştur. Marx kapitalizmin er ya da geç devrileceğini öne sürmüştür.
1. Dünya Savaşı kapitalizmin gelişmesinde bir dönüm noktası olmuştur. Savaştan sonra uluslararası piyasalar daralmış, altın para standartlarından vazgeçilmiş, bankacılıkta üstünlük Avrupa'dan ABD'ye geçmiştir.
1930'larda yaşanan Büyük Buhran birçok ülkede serbest piyasa ilkelerinden vazgeçilmesine neden olmuş ve bir süreliğine kapitalist sistemin bütünlüğüne gölge düşürmüştür.
2. Dünya Savaşı'ndan sonraki yıllarda ise belli başlı kapitalist ülkelerin ekonomileri iyiye gitmiş ve Büyük Buhran sebebiyle azalan kapitalist sisteme duyulan inanç yeniden artmıştır.
1970'lerin başında ise uluslararası çapta ve ülkelerin kendi içlerinde yaşanan ekonomik eşitsizlikteki ani artışlar yeniden kapitalist sistemin uzun ömürlülüğüne dair şüpheler uyandırmıştır.
2007-2009 yılları arasında yaşanan ve en az Büyük Buhran kadar etkili olan Büyük Gerileme döneminde de bu şüpheler iyice artmıştır. Ancak günümüzde halen birçok ülke kapitalist sistemi kullanmaktadır.

Kapitalizmin temel ilkeleri nelerdir?

1. Ekonomide çıkar amacı güdülmesi
2. Serbest rekabet
3. Sınırsız büyüme ve refah
4. Tüketime teşvik
5. Serbest piyasa
6. Serbest sermaye akışı
7. Özel mülkiyet hakkı
8. Doğal kaynakların özelleştirilmesi

Kapitalist devlet nedir?

Kapitalist sosyoekonomik sistem içerisinde işleyen ve yönetilen devlet şekline denir. Kapitalist devletin temel işlevi ekonomik girişimlere ve sermaye birikimine imkan sağlayacak yasal ve altyapısal çerçeveler sağlamaktır.

Kapitalist ülkeler hangileridir?

Kapitalizmin en yoğun görüldüğü ülkeler şunlardır:
•Hong Kong
•Almanya
•ABD
•Japonya
•Hindistan
•Çin
•Singapur
•Yeni Zelanda
•Avustralya
•İsviçre
•Kanada
•Şili
•Estonya
•İrlanda
•İngiltere
Kaynaklar:
http://justiceunbound.org/journal/current-issue/the-the-principles-of-capitalism-and-their-effects-in-the-world/3/
https://www.thebalance.com/capitalism-characteristics-examples-pros-cons-3305588
http://study.com/academy/lesson/what-is-capitalism-definition-examples.html
https://www.britannica.com/topic/capitalism
https://en.wikipedia.org/wiki/Capitalism
https://en.wikipedia.org/wiki/Capitalist_state
http://www.tdk.gov.tr/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

izoelektronik nedir?

İzoelektronik, elektron sayıları ve elektron açılımları aynı olan farklı atomlardır. Fiziksel özellikleri farklı kimyasal özellikleri benzerdir. Baş kuantum sayısı büyük olan atomun enerjisi büyüktür. Aynı kuantum sayısına sahip orbitallerde ise fiziksel yolla ayrışamazlar ama kimyasal yolla ayrışırlar. 7N-3 ,  9F-1,  10Ne,  11Na+1  izoelektroniktir. Yani izoelektronik atomları "eşit sayıda elektrona ve aynı elektron dizilişine sahip olan farklı atomlar" olarak anlamalıyız. Örneğin, Cl- ile Ar, Na+ ile Ne (Ar, Ne asal gazlardır) izoelektronik atomlardır. Buna ek olarak bazen izoelektronik maddeler ya da izoelektronik moleküller gibi kavramlar duyabilirsin. Buradaki durum ise biraz farklıdır. Burada kast edilen şey "eşit sayıda atoma sahip olan ve en dış enerji kabuklarında eşit sayıda elektrona bulunduran maddeler"dir. Bu duruma örnek olarak SO2 ile O3, NO3- ve CO3- moleküllerini gösterilebilir. İzobar nedir? Hava ba...

Faşist nedir?

Faşist  sadece kendi düşüncesinin doğru olduğuna inanan ve diğer insanların düşüncesine saygı göstermeyen hatta diğer insanları da kendi gibi düşünmeye zorlayan insana denir. Faşizm, kurucusu Benito Mussolini sayılan, İtalyan filozof Giovanni Gentile’nin Benito Mussolini’den etkilenerek 1920'li yıllarda ardı ardına yayımladığı kitaplarla ilkeleri belirlenmiş bir siyasi doktrindir. Gentile’den yoğun olarak etkilenen ve faşizmi bir dünya görüşü olarak benimseyen İtalyan lider Benito Mussolini’nin 1922’de İtalya’da iktidarı ele geçirmesinin ardından, Mussolini iktidarı döneminde, İtalya’da resmi ideoloji olarak yürütülmüştür. Kısa süre içerisinde genel anlamıyla baskıcı, otoriter rejim anlayışını betimler bir nitelemeye dönüşmüş ve Nasyonal Sosyalizm başta olmak üzere, anti-demokratik ideoloji ve yönetim sistemlerinin tamamına halk tarafından verilen genel bir isim halini almıştır. Kavramın kökeni Antik Roma yöneticilerinin geniş hükümet ...

Element nedir?

Kimyasal metodlarla daha basit maddelere ayrışması mümkün olmayan basit madde. Su bir element değildir. Fakat suyun elektrolizinden elde edilen hidrojen ve oksijen birer elementtir. Saf şeker bir element değildir. Çünkü şekerden karbon, hidrojen ve oksijen çıkarılabilir. Element, aynı cins ve kimya tepkimelerinde bölünmeyen en küçük parçaların yığınıdır. Bu parçalara atom denir. Farklı atomların birleşmesinden yeni bir madde olan bileşik elde edilir. Su, oksijen ve hidrojenden elde edilir. Bir element, herhangi bir enerji kullanılarak (ısı, ışık, elektrik gibi) daha basit maddelere ayrıştırılamaz. Elementin diğer bir özelliği de bir bileşik vermek üzere kimyasal reaksiyona girdiği zaman ağırlığının değişmemesidir. 1960 yılına kadar bilinen elementlerin sayısı 103’tü. Bugün ise bilinen element sayısı 107’dir. Fakat bütün özellikleri bilinen element sayısı sadece 95’tir. Diğerlerinin yalnız atom ve kütle numaraları bilinmektedir. Tabiatta mevcut olan element sayısı da yaklaşık 93’...